Bunlarda ne zaman ne de yer kaydı
BİR TİCARET KERVANI (s. 13-16)
*
teklifimiz : Yazdan kalma sıcak bir gün.
*
doğrusu : geceden evvel şehrin yolunu tutamamak korkusu
geceden evvel yola çıkamamak korkusu
geceden evvel şehre doğru yola koyulamamak korkusu
* misal kelimesi yanlış yazılmış doğrusu masal olacak (s. 14)
* fiat kelimesi yanlış yazılmış doğrusu fiyat olacak (s.15)
* Şoförler pazarlığa karıştıkları hâlde malı düşürmelerinden, ortaya mide bozacak lakırdılar atmalarından korkuyor, müzakerenin gizli geçmesini istiyordu. (s.15)
doğrusu: Şoförler pazarlığa karışmadıkları hâlde fiyatı düşürmelerinden, ortaya mide bozacak lakırdılar atmalarından korkuyor, müzakerenin gizli geçmesini istiyordu.
* uzanık kelimesi uyanık olarak düzeltilmeli (s.18)
* gözüm uyku tutmadı. (s.18)
teklif : gözümü uyku tutmadı.
* Hızla uzaklaşarak kenardaki ağaçların arasına daldım; izimi
doğrusu: Hızla uzaklaşarak kenardaki ağaçların arasına daldım; izimi kaybettirmek için sigaramın ateşini avucumun içinde saklıyordum.
* ilkönce kelimesi ilk önce şeklinde ayrı yazılmalıydı. (s.19)
* Fakat ben, boş ümitle insan avutmanın faydasından ziyade zararına inandığım için çok kere yüzümü
doğrusu: Fakat ben, boş ümitle insan avutmanın faydasından ziyade zararına inandığım için çok kere yüzümü
yüzünü kızartmak (kızdırmak): onuruna, gururuna önem vermeden bir şey istemek, utançla, utanarak istemek. (TDK deyimlerde kızdırmak kelimesini parantez içinde kullanmış ancak Reşat Nuri kullandığı için onu sadece vermiş. Kanaatimizce, Reşat Nuri bu kitabında yaptığı gibi burada da hata yapmış.)
* Orta yaşlı bir adam yere çömelmiş, hastanın başını
doğrusu: Orta yaşlı bir adam yere çömelmiş, hastanın başını ellerinin içinde tutuyor.
* Başımı çevirsem ihtiyarın derhal beni yakalamasından, hikâyenin
doğrusu : Başımı çevirsem ihtiyarın derhal beni yakalamasından, hikâyenin
* Bu istasyonda memleketin en acı bir derdiyle
teklif ve tashih : Bu istasyonda memleketin en acı dertlerinden biriyle yüz yüzeyim
*
önce tashih sonra teklif : Gece yarısına doğru ıssız odasına dönen yaşlı bekâr, evli komşusunun penceresinde ışık görünce garipser; bu pencerenin arkasındaki mesut aile babasını kıskanmakan kendini alamaz